HALKIN VE HAKK’IN SESİ
Marşlar, milletlerin bağımsızlık mühürleridir. İstiklal Marşı da milletimizin düşmanlara karşı haykırışının bir sembolüdür.
Marş için Mehmet Akif Ersoy’un dudaklarından, kalbinden beyninden derin sözcükler döküldü.Korkma diyerek başladı yazmaya.Hayran olmamak mümkün değildi kattığı anlamlara; çünkü o hem halkın hem de hakkın sesiydi.
Mehmet Akif Ersoy böyle bir marş yazmıştır ama her zamanki alçakgönüllü tavrından bir an olsun sapmamıştır.O bu marşı tekrara yazabilir misiniz diye soranlara Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmayı nasip etmesin demiştir.Yüreğinde vatan sevgisi en iyi şekide mısralara dökmüştür.
Geçmiş yeni neslin elinde şekillendikçe anla kazanır. Geçmişimize ve Atamıza da borcumuzu tarihimizi yaşatarak, milletimiz için çalışarak ödeyeceğiz.İstiklal Marşı’nı tam olarak anlayarak ondan ders alarak bunu gerçekleştireceğiz.Geçmişimizin resmini çocuklarımıza hissettirerek geleceğin merdivenlerini hızla tırmanacağız.istiklalimizi istikbale taşıyacağız.Atamızın izinde yürüyeceğiz.
Bu marş bize nice kefensiz yatan kınalı kuzuların seslerini haykırıyor adeta. Anlayacağınız bu marş bir mürekkep eseri değil, bir milletin tarih günlüğüdür.Kanımızı halı diye serdiğimiz toprakların, geri dönmeyen babaların ,sabreden anaların ,boşalan şehirlerim, kimisi evli kimisi nişanlı genç kızların sessiz çığlıklarını bu marşla duyuyoruz.
Geçmiş, yeni neslin elinde şekillendikçe karanlık günlerden aydınlığa çıkarız. İstiklal Marşı’mızı her genç, kelimesi kelimesine içine sindirmeli ve ecdat yadigarı bu topraklar için gerektiğinde canını bile vermekten çekinmemelidir.
Milli marşlar özlü dizeleri ile bir millete millet olduğunu hatırlatan, yurt ve bayrak sevgisinin, bağımsızlık ve çağdaşlık tutkusunun altını çizen milleti yüce tercümanıdır. Her zaman halkın ve Hakk’ın sesi olmuş Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle anmalı ve onun yüce hatırası önünde saygıyla eğilmeliyiz.
